Aile mahkemesi, aile hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkları çözmekle görevli özel mahkemelerdir. Aile mahkemelerinde, özellikle çocukların yüksek yararı veya aile içi şiddet gibi konular söz konusu olduğunda, mahkeme re’sen (kendiliğinden) araştırma yetkisine sahiptir. Aile mahkemesi, dava sürecinde tarafların menfaatlerini korumak amacıyla tarafların talebi ile geçici tedbirlere karar verebilir. Örneğin: Boşanma davası sırasında eşe tedbir nafakası bağlanabilir. Çocuğun geçici velayeti bir tarafa verilebilir. Şiddet riski varsa uzaklaştırma veya iletişim yasağı kararı uygulanabilir. Ayrıca mahkeme, gerekli gördüğünde bu tedbirleri kendiliğinden de alabilir.
Uygulamada hangi davanın aile mahkemesinin görev alanına girdiği, hangi mahkemenin yetkili olduğu ve davaların nasıl yürütüleceği sıkça karıştırılır. Bu yazıda, aile mahkemelerinin görev alanına giren davalar, yetki kuralları ve yargılama süreci ele alınmıştır.
Aile Mahkemesinin Görev Alanı
Aile mahkemeleri, Türk Medeni Kanunu ve ilgili özel kanunlarda düzenlenen aile hukukundan doğan tüm uyuşmazlıkları çözmekle görevlidir. Bu kapsamda, mahkemenin önüne gelen dava ve talepler oldukça geniş bir yelpazeye sahiptir.
Aşağıda aile mahkemelerinin görev alanına giren başlıca dava ve işler özetlenmiştir:
- Boşanma ve Ayrılık Davaları:
Evliliğin sona erdirilmesine ilişkin her türlü boşanma ve ayrılık davası aile mahkemesinde görülür. Bu kapsamda; çekişmeli veya anlaşmalı boşanma, ziynet eşyası talepleri, maddi-manevi tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri ile açılan davalara aile mahkemeleri bakar. - Velayet, Nafaka ve Kişisel İlişki Davaları:
Boşanma süreci devam ederken veya sonrasında çocukların velayeti, iştirak nafakası ve kişisel ilişki düzenlenmesine ilişkin talepler aile mahkemesi tarafından karara bağlanır. - Evliliğin İptali ve Butlanı Davaları:
Evliliğin geçersizliği veya hukuken yok sayılması sonucunu doğuran davalar da aile mahkemesinin görev alanındadır. - Soybağı ve Evlat Edinme Davaları:
Babalık davası, soybağının reddi veya evlat edinmenin iptali gibi kişisel duruma ilişkin davalar da aile mahkemelerinde görülür. - Koruma ve Tedbir Kararları:
6284 sayılı Kanun kapsamında şiddet mağdurlarına yönelik koruma kararları, uzaklaştırma ve geçici velayet gibi tedbir kararları da aile mahkemesi tarafından verilir. - Mal Rejimi Davaları:
Eşler arasındaki edinilmiş mallara katılma, mal ayrılığı veya mal ortaklığı rejiminden kaynaklanan tasfiye davaları da aile mahkemesinin görev alanındadır. - Aile Konutu ve Eşin Rızası Davaları:
Aile konutu şerhi, eşin rızasının aranmadığı haller ve aile konutu üzerindeki tasarruf işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar da yine bu mahkemelerde değerlendirilir.
Görüldüğü üzere, aile mahkemeleri yalnızca boşanma davalarına değil; aile bağının kurulması, korunması veya sona erdirilmesine ilişkin tüm hukuki süreçlere bakmakla yetkilidir. Aile Mahkemesinin kararına rağmen yükümlülüklerini yerine getirmeyen taraf hakkında icra takibi, tazyik hapsi veya zorlama hapsi gibi yaptırımlar uygulanabilir.
Aile Mahkemesinin Yetkisi
Aile mahkemesinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, uyuşmazlığın türüne göre değişir. Türk Medeni Kanunu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu bu konuda özel düzenlemeler getirmiştir.
- Boşanma ve Ayrılık Davalarında Yetki:
Davacı, boşanma veya ayrılık davasını, eşlerden birinin yerleşim yeri mahkemesinde veya son altı ay birlikte yaşadıkları yer mahkemesinde açabilir. - Nafaka, Velayet ve Kişisel İlişki Davalarında Yetki:
Bu tür davalarda yetkili mahkeme, çocuğun veya davalının yerleşim yeri mahkemesidir. - Mal Rejimi ve Tazminat Davalarında Yetki:
Boşanma davasını karara bağlayan mahkeme yetkilidir. - Koruma Kararlarında Yetki:
Şiddet mağdurunun bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir. Bu davalarda yetki kamu düzeninden sayıldığı için tarafların anlaşmasıyla değiştirilemez.
Bu kuralların doğru uygulanmaması halinde dava usulden reddedilebilir. Bu nedenle dava açılmadan önce yetkili mahkemenin doğru belirlenmesi büyük önem taşır.
Aile Mahkemesi İstinaf Süresi
Aile mahkemesi kararlarına karşı taraflar istinaf kanun yoluna başvurabilir. İstinaf, aile mahkemesinin verdiği kararlarının hem usul hem de esas yönünden bölge adliye mahkemesi tarafından yeniden incelenmesini sağlar. Böylece ilk derece mahkemesi kararlarındaki olası hata veya eksiklikler düzeltilme imkânı bulur.
Aile mahkemesi kararlarına karşı istinaf başvuru süresi, kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftadır. Bu süre, Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 345. maddesinde açıkça düzenlenmiştir. Tebligat tarihi, sürenin başlangıç noktasıdır ve sürenin kaçırılması halinde istinaf hakkı düşer. İstinaf dilekçesi, kararı veren aile mahkemesine sunulur. Mahkeme, dilekçeyi ve dosyayı ilgili bölge adliye mahkemesine gönderir.
İstinaf başvurusu yapılması, kural olarak kararın kesinleşmesini durdurur. Yani karar istinaf incelemesi tamamlanmadan icra edilemez. Ancak nafaka kararları bu durumun istisnasıdır; nafaka hükümleri kesinleşmeden de icra edilebilir.
Bölge adliye mahkemesi, istinaf başvurusunu inceledikten sonra şu kararlardan birini verebilir. İlk derece mahkemesi kararını onaylabilir, Kararı kısmen veya tamamen kaldırabilir ya da davayı yeniden görülmek üzere aile mahkemesine gönderebilir.
Aile Mahkemesi Vekalet Ücreti
Aile mahkemelerinde görülen davalar, kişisel ve mali hakları doğrudan etkileyen süreçler olduğundan, tarafların genellikle avukat aracılığıyla temsil edilmesi büyük önem taşır. Bu temsilin doğal sonucu olarak da vekalet ücreti gündeme gelir. Vekalet ücreti, davayı takip eden avukata ödenecek bedeldir.
İş sahibi ile avukat arasındaki ücret, serbestçe belirlenir. Bu ücretin alt sınırı, her yıl Türkiye Barolar Birliği tarafından yayımlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi ile tespit edilir. Boşanma, velayet, nafaka veya mal paylaşımı davaları gibi farklı türdeki aile mahkemesi dosyalarında, işin kapsamına ve sürecin zorluk derecesine göre avukata ödenecek ücret farklılaşır. Aile mahkemesi bir dava sonucunda karar verirken, davayı kaybeden taraf aleyhine yasal vekalet ücretine hükmeder. Bu ücret davayı kazanan tarafın avukatına ait olur. Avukatlık ücreti dava türüne, dosya kapsamına, emek yoğunluğuna ve yargılamanın süresine göre değişkenlik gösterir.
1600